Küçük çocuklar genellikle fantezi dünyasına dalmış haldedirler. Bu nedenle, ebeveynler, öğretmenler ve hatta akademisyenler çoğu zaman onları gerçekliği hayalden ayırt edemezler şeklinde düşünme eğilimindedir. Bununla birlikte, araştırmalar, çocukların fantezi ile gerçek arasındaki farklar konusunda yetişkinlerin düşündüğünden daha özenli olduğunu göstermektedir.
Aslında çocuklar, bir şeyin gerçek olup olmadığına karar verirken yetişkinlerle aynı ipuçlarını kullanırlar. Bu nedenle, küçük çocuklar fanteziyi gerçekten ayırt etmede yetişkinler kadar başarılı olamasalar da gelişimleri ilerledikçe ve dünya hakkında daha fazla bilgi edindikçe bunu yapma yetenekleri artar.
Çocukların Gelişimi Fantezi ve Gerçek Algılarını Nasıl Etkiler?
2 yaş civarında çocuklar hayali oyunlar oynamaya başlar. Terlikleri telefona, süpürge ata dönüşebilir ve tüm yemeklerini bir karton kutu üzerinde yapabilirler. Ayrıca Diş Perisi ve Noel Baba gibi fantastik varlıklara inanırlar ve hayali arkadaşlarının olması alışılmadık bir durum değildir. Gerçekten de küçük çocuklar fanteziyi gerçekten ayırt etmekte zorlanırlar.
Ancak 3 ila 7 yaşları arasında çocuklar, bu farkı anlama becerilerinde gitgide daha gelişmiş hale gelirler. Örneğin, küçük okul öncesi çocuklar, televizyonda gördükleri her şeyin gerçek olduğuna inanma eğilimindedir. Yine de, 5 veya 6 yaşına geldiklerinde, favori televizyon programlarındaki özel efektler veya animasyonlar gibi fiziksel gerçekliği ihlal eden bir şey gördüklerinde bunun gerçek olmadığını anlarlar.
Bu gelişim, çocukların kurgusal TV karakterleri hakkındaki algıları üzerine yapılan bir çalışmada görülebilir. Araştırma, 4 yaşındaki katılımcıların Susam Sokağı‘ndaki Büyük Kuş karakterinin gerçek olduğuna inandığını bulmuştur. Ancak 5-6 yaşındaki katılımcılar, karakterin fiziksel gerçekliği ihlal ettiğini anladıkları için Büyük Kuş’un kostüm giymiş bir insan olduğunu biliyorlardı.
7 ila 11 yaş arasındaki dönemde çocukların mantıklı düşünme yetenekleri artar ve gerçekçiliğe giderek daha fazla odaklanırlar. Bilim kurgu ve fantezi türü içerikler hala eğlenceli olarak görülse de artık gerçeklikle karıştırılmaz.
Aslında bu aşamada çocuklar aşırı çocuksu görünen TV şovlarını eleştirel bir gözle izlemeye başlarlar. Aynı dönemde, hayali oyunlar oynamaya olan ilgileri azalır. Akranlarıyla zaman geçirmeyi tercih ederler ve oyunları, müzikleri ve eğlenceleri aracılığıyla gerçek dünyayı anlamaya çalışırlar.
Fantezi ile Gerçek Arasındaki Ayrımı Nasıl Yaparız?
Araştırmalar, çocukların ve yetişkinlerin fantezi ile gerçeği ayırt etmek için benzer yöntemleri kullandığını ve benzer ipuçlarına dayandığını göstermiştir. Bu yöntemler ve ipuçları aşağıda tartışılmaktadır.
Bağlamı Değerlendirme
Yetişkinlere yeni bilgiler sunulduğunda, bilginin doğruluğunu bulduğumuz bağlama göre yargılarız.
3 ila 6 yaşlarındaki çocukları kapsayan bir çalışmada, çocuklara aşina olmadıkları hayvanlar anlatıldığında bağlam ipuçlarını kullandıklarını göstermiştir. Yeni hayvanların ejderhalar veya hayaletler gibi fantastik bir bağlamla ilişkilendirildiklerini duyduklarında, doktorlar veya bilim insanlarıyla (bilimsel bir bağlam) ilişkilendirildiklerini duymalarına kıyasla, bu hayvanların gerçekten var olduğuna inanma olasılıkları daha düşüktür. Bu sonuçlar 4 yaşındakiler de dahil olmak üzere katılımcılarda görüldü.
Mevcut Bilgi
Yetişkinler olarak yeni bilgilerle karşılaştığımızda yaptığımız bir diğer şey, onu sahip olduğumuz bilgiler ile karşılaştırmaktır. Bildiklerimiz yeni bilgileri destekliyorsa, bunun makul olduğuna karar veririz.
Ancak, bilgilerimiz dünya hakkında zaten bilinenlerimize dayanarak mantıklı gelmiyorsa, onları yanlış olarak reddederiz.
Araştırmalar 5 ila 8 yaşları arasındaki çocukların yeni bilgilerin güvenilirliğini yargılamak için var olan bilgilerini de kullandıklarını göstermiştir. Aradaki tek fark, çocukların yetişkinlere göre dünya hakkında daha az bilgiye sahip olmasıdır.
Çocuklar olgunlaştıkça ve doğa kanunları ve fizik hakkında daha fazla bilgi sahibi oldukça, fanteziyi gerçekten daha doğru bir şekilde ayırt etme yeteneğine erişirler.
Bazı fantezilerin silinmesi diğerlerinden daha uzun sürebilir. Çocuklar örneğin, Wile E.Coyote karakterinin bir uçurumdan düştükten veya kendini havaya uçurduktan sonra her zaman iyi olduğunu anlayabilir, ancak Noel Baba’nın sihri konusuna daha uzun süre inanabilirler. Nitekim, Noel Baba’nın gerçek olduğuna dair kanıtları uzun süredir topluyorlardır.
Kaynağı Değerlendirme
Günümüzde farklı kişilerin çeşitli kaynakları daha güvenilir ya da az güvenilir olarak yargıladığı, bu kadar çok bilgi kaynağı olunca bu daha zorlayıcı hale gelmiş olsa da, genelde hemfikir olmamız gerekir ki; daha önce hiç duymadığımız bir blog da uzaylıların keşfi hakkında bir şey okursak, bilgi konusunda şüpheci olmalıyız. Buna karşılık, haberleri NASA’nın web sitesinde okursak, ona inanmaya daha yatkın olmalıyız.
Yetişkinler, dev fasulye sırığı, konuşan kurtlar, şekerden evler ve bacalardan kayarak Noel’de hediye dağıtan şişman adamlar gibi büyülü olaylar ve fantastik varlıklar hakkındaki hikayelerle küçük çocukları bombardımana tutma eğilimindedir.
Küçük çocuklar, tıpkı yetişkinler gibi, bilgi için kime güvenebileceklerine dair yavaş yavaş bir anlayış geliştireceklerdir. Güvenilir bir kaynaktan (ebeveynler gibi) gelen bilgiler, çocukları fanteziye inanmaya daha istekli hale getirir.
Uzmanlığı Değerlendirme
Tabii ki, hem yetişkinlerin hem de çocukların maruz kaldığı bilgilerin çoğu, diğer insanlarla karşılaşmalarının sonucudur. Ancak, hemen herkese inanmayız. Yetişkinler, belirli bir yiyeceğin bizim için iyi olmadığını, LinkedIn’deki tanıdık bir doktordan duyarsak, komplo sever Facebook arkadaşımızdan duyarımıza nazaran buna inanmaya çok daha yatkın oluruz.
Çocuk katılımcılara yeni bir balık türünün keşfinin gerçek olup olmadığına karar vermeleri istendiğinde, uzman olarak kabul edilebilecek bir hayvanat bahçesi bakıcısı veya deniz biyoloğu varsa, abla ya da ağabeyleri gibi uzman olmayandan duymalarına kıyasla balığın var olduğuna inanma olasılıkları daha yüksek oldu.
Yetişkinler, Çocukların Fanteziyi Gerçekten Ayırt Etmeyi Öğrenmelerine Nasıl Yardımcı Olabilir?
Çocuklar, yetişkinlerin kendilerinden daha bilgili olduğunu bilirler ve bu nedenle, yetişkinlerin onlarla paylaştığı bilgilere diğer çocuklardan gelen bilgilere kıyasla inanma olasılıkları daha yüksektir. Sonuç olarak, yetişkinler, çocukların fantezi ile gerçek arasındaki farkı anlamayı öğrenmelerine yardımcı olma konusunda rol oynayabilirler.
Özellikle ebeveynler ve veliler, çocukların sorularını yanıtlamak ve gerçek olanla olmayan arasındaki yanlış anlamaları en aza indirmeye yardım etmek için, masal anlatırken, kitap okurken, TV izlerken, filmleri seyrederken veya internet içeriğiyle etkileşim sırasında orada bulunarak rehberlik sağlayabilirler. Medya okuryazarlığı programları da, mümkün olduklarında, çocukların fanteziyi gerçekten ayırt etmeyi öğrenmelerine yardımcı olabilir.
Bununla beraber, eğer çocuğunuz Noel Baba’ya veya Büyük Kuş’a (Susam Sokağı karakteri) inanıyorsa, psikolog Jacqueline Woolley, onları heveslerinden vazgeçirmek için bir neden olmadığını söylüyor. Çocuklar, bu fantastik figürlerin gerçek olmadığını öğrendiklerinde yetişkinlere güvenmemeye başlamazlar.
Dahası, bu figürlerle etkileşim içinde olmak, çocuklara fanteziyi gerçekten ayırt etme yeteneklerini geliştirmeleri için bir şans verir. Ne olursa olsun, çocukların erken ergenliğe ulaştıklarında, yeterli bilgiye sahip olmaları ve fanteziyi gerçekten ayırt etme konusundaki yeteneklerinin bir yetişkinininkine benzer olması düzeyinde olgunlaşmaları gerekir.
Hayal Kurmanın Önemi: Küçük çocuklarda hayal etmek normal ve sağlıklı bir gelişimsel sürecin parçasıdır. Hayali oyunların bilişsel, duygusal ve sosyal becerileri geliştirdiği gösterilmiştir. Ebeveynlerin, fanteziyi ayırt etme konusunda endişeli olsalar da, bu yaratıcı oyunları engellememeleri önemlidir.
Açık İletişim: Yetişkinlerin (öğretmen ve ebeveynler) çocukla açık sorunlarına karşı sabırlı olması ve onları yargılamadan dinlemesi önemlidir. “Acaba denizde gerçekten dev balıklar var mı? ” gibi bir soruya kızmak yerine, bu canlılarla ilgili bilgi vermek faydalı olur.
Yaşa Uygun Kitaplar ve Medya İçeriği: Ebeveynler, çocuğu için seçtikleri kitap, çizgi film vb. unsurların yaşına uygun olup olmadığını göz önünde bulundurmalı. Aşırı fantastik ögeler içeren içerikler yerine, daha çok gerçeği yansıtan, eğlenceli metinlere yönlendirebilir.
Son Söz
Bir çocuğun beyni geliştikçe ve yeni yaşam deneyimleri kazandıkça, yetişkinler gibi fantezi ile gerçeği ayırt etmeyi öğrenirler. Çocuklar hayali oyunlar oynamaya bayılsalar da, 4 veya 5 yaşlarında fiziksel gerçeklik ilkelerini anlamaya başlarlar; atların konuşmadığını ve domuzların uçamadığını kavramaya başlarlar.
7 veya 8 yaşına geldiklerinde, fanteziden gerçeğe yavaş yavaş geçiş yaparlar ve yeni bilgileri mevcut bilgilerle karşılaştırarak, bağlamsal ipuçlarını değerlendirerek ve kimin güvenilir bir kaynak olup olmadığına karar vererek değerlendirmek için mantık kullanabilirler.
Bir çocuğun fantezi düşünce anlayışına son darbelerden biri, her yıl Noel Baba gibi davrananın ebeveynleri olduğunu öğrendikleri zamandır. Bununla beraber, birçok yetişkin hala doğum günü mumlarını üflerken dilek tutar ve gerçeklikten kaçış sağlayan bilim kurgu türü eğlenceden hoşlanır.